Polat: “Her gelen bakandan Bayburt için hizmet almaya devam edeceğiz”

AK Parti İl Başkanlığı Binası’nda basın açıklaması yapan Polat, MHP’nin Adayı Pekmezci’nin mahalle odalarında yaptığı konuşmayı eleştirdi.

Polat, Pekmezci’nin “15 yıl boyunca bu şehirde bir şeyleri yapamayanlar, 15 gün kala her gün bir milletvekili, bir bakan getiriyorlar. Trilyonlarca paranın harcandığı belediyede eğer siz ne yapıldığını bilemiyorsanız bu bir gaflettir, bu bir yanlış uygulamadır bilmek zorundasınız. Allah nasip eder bu makama oturduğumuz zaman sizin hakkınız olan resmi kurumlardaki işe alımlarda dahil olmak üzere hakkınızı söke söke alırız” sözlerini işaret ederek,

“Kaç kuruş para geldiyse herkes bu paraların nereye harcandığını biliyor. Kaldı ki, kıymetli hocam şunu bilir ki, Sayıştay denetimine tabi tutulan belediyeler gibi Bayburt Belediyesi de Sayıştay denetimine tabi tutulmuştur. Biz kimsenin hakkını kimseye yedirmek için gelmedik bu cihana. Buna bir örnek benden önceki İl Başkanımız Fatih Yumak emniyet il müdürlüğümüz 55 bekçi alımı yaptığı zaman ilgili arkadaşlarla sadece şunu görüşmüşler ‘bu hizmet Bayburt’a gelmiştir. Sadece Bayburtlu insanları bu göreve alın. Biz başka bir şey istemiyoruz.’ Hakeza diğer alımlarda da aynı usul takip edilmiştir. Biz milletvekillerimizi de Bayburt’a getireceğiz. Bakanlarımızı da Bayburt’a getireceğiz. Çünkü Bayburt’un hizmete ihtiyacı var. Bayburt’un iktidarın desteğine ihtiyacı var. Şükrediyorum ki, Bayburt’un bakanları var. Her gelen bakandan hizmet almaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin gocunmaması gerekiyor.” cevaplarını verdi.

“Cumhurbaşkanımızın bana ilk sözü, ‘Cumhur İttifakı’na halel getirecek bir davranış içerisinde olmayın’ oldu”

Bayburt’ta yerel seçimlerde ittifakın olmadığını buna karşın Türkiye genelindeki İttifak ruhuna da halel getirecek davranışlardan kaçtıklarını belirten Polat, bu konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Türkiye ittifaklara doğru gidiyor. Bizde 15 Temmuz’dan sonra AK Parti ve MHP arasında kurulan Cumhur İttifakı’na şahit olduk. Bütün inancımla şunu ifade etmek istiyorum ki, Cumhur İttifakı ülkemizin bekası, ülkemizin büyümesi adına çok önemli. Ak Parti İl Başkanlığı görevini şahsıma tevdi eden sayın cumhurbaşkanımızın bana ilk sözü, ‘Cumhur İttifakı’na halel getirecek bir davranış içerisinde olmayın’ oldu. Aynı tembihin ittifakımızın diğer ortağı MHP İl Başkanına da kendi genel başkanı sayın Devlet Bahçeli tarafından yapılmış olduğunu da düşünüyorum. Liderlerimiz bu konuda çok hassas. Çünkü bu birlikteliğin, bu ittifakın ülkemizin geleceği adına, ülkemizin birliği adına, kalkınması adına çok önemli olduğunu hep beraber biliyoruz. Göreve başladığımı günden bugüne kadar Cumhur İttifakı’nın ruhuna hep saygı duymaya gayret ettim. Buna halel getirici bir söz ve davranış ortaya koymamaya gayret ettim. Teşkilatımı da hemen her toplantıda bu konu üzerinde uyardım. Tabi iki şeyi korumak zorundayız burada bir taraftan Cumhur İttifakı’nın ruhuna halel getirmeyeceğiz diğer taraftan da herkes kendi partisine ve kendi partisinin adayına oy kazanma gayreti içerisinde olacak. Ülke geneline baktığımız zaman MHP Ankara İstanbul gibi illerde aday göstermemek suretiyle Cumhur İttifakı’nın AK Partili adayına destek vereceğini beyan etti. Hakeza bazı illerde de AK Parti aday göstermemek suretiyle MHP adaylarına destek vereceğini beyan etti. Ancak Bayburt gibi Erzincan gibi bazı iller de var ki, Cumhur İttifakı’nın her iki partisi kendi adayını ortaya sürdü. Herkes kendi adayına oy toplama onun kazanması için çaba sarf etme içerisine girdi. Bundan daha doğal bir şey yoktur. Çünkü biz hayırda yarışıyoruz.”

“İttifakın diğer ortağının, ittifakın ruhuna halel getirecek söz ve davranışlar içerisinde olduğunu gördük”

Pekmezci’nin ittifak ruhuna aykırı konuşmalar yaptığını ifade eden Polat, “Biz buna dikkat ettik, ancak son zamanlarda ittifakımızın diğer ortağının mahalle odası toplantılarında ittifakın ruhuna halel getirecek söz ve davranışlar içerisinde olduğunu gördük. Bunu da kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı hissettim. Ve değerlendirmeyi tamamen kamuoyunun dikkatine sunuyorum. Kendisine her zaman saygı duyduğum, hocam dediğim şahsıyla ilgili herhangi bir sıkıntımın olmadığı sayın Hükmü Pekmezci’nin basın yoluyla açıkladığı beyanatlarına katılmadığım birkaç noktayı kamuoyunun dikkatine sunuyorum.

Genç Osman Mahalle oda toplantısında şöyle diyor kıymetli hocamız:

“Bakın bir tablo var bugün. Şurada seçimlere 15 gün kalmış 15 yıl boyunca bu şehirde bir şeyleri yapamayanlar, 15 gün kala her gün bir milletvekili, bir bakan getiriyorlar. Zannediyorlar ki, buraya geldikleri zaman üç beş kelimeyle yarına dönük bir iki cümleyle sizin mutlu olacağını düşünüyorlar. Bilmiyorlar ki, Bayburtlu’nun hep kaderinde bu yalan dolanla geçen hep zaman olmuştur. Şimdiye kadar bütün gücün elinde olduğu zaman hep yapılması gerekenler ne yaptı da bugün 15 gün içerisinde her gün koşarak gelip koşarak gidiyorlar.

Yine kıymetli hocamız Esentepe mahalle odasında, “incitmemeye özen gösterdik. Ancak son zamanlarda hızlı bir şekilde bakanlar gidiyor, bakanlar geliyor. Şuna gönülden inanıyorum ki, onların bakanları varsa bizimde sizin gibi yürekli hemşehrilerimiz var. Allah nasip eder bu makama oturduğumuz zaman sizin hakkınız olan resmi kurumlardaki işe alımlarda dahil olmak üzere hakkınızı söke söke alırız. Bu konuda tereddüt ve şüpheniz olmasın. Şeffaf olacağız, kapalı kapılar ardında hiçbir çalışmamız olmayacak. Bu şehrin sahipleri olan sizlerin yaptığımız her şeyden bilgisi olacak. Trilyonlarca paranın harcandığı belediyede eğer siz ne yapıldığını bilemiyorsanız bu bir gaflettir, bu bir yanlış uygulamadır bilek zorundasınız.”

“Biz öküzün altında buzağı arama mantığıyla hareket etmedik etmeyeceğiz”

Polat açıklamasını şöyle sürdürdü:

Ben bu sözlere cevap vermeyi ittifak ruhuna aykırı bir davranış sergilemekten çekindiğim için cevap vermiyorum. Ancak şunu söylemek istiyorum; 15 yıldır Bayburt Belediyesi’ni idare eden AK Partili belediye başkanları her şeyi şeffaf yaptılar. Hiçbir şeyi kapalı kapılar ardında yapmadılar. Kaç kuruş para geldiyse herkes bu paraların nereye harcandığını biliyor. Kaldı ki, kıymetli hocam şunu bilir ki, Sayıştay denetimine tabi tutulan belediyeler gibi Bayburt Belediyesi de Sayıştay denetimine tabi tutulmuştur. Biz kimseyi bu şekilde suçlamadık. Biz kıymetli hocamızın hizmet ürettiği 1999 ve 2004 yılları arasında neler yaptı, neler yapmadı bunu inceleme ihtiyacını bile hissetmedik. Çünkü biz öküzün altında buzağı arama mantığıyla hareket etmedik etmeyeceğiz. Ve inanıyoruz ki, 31 Mart çabuk gelip geçecek. Dostluklar, kardeşlikler baki kalacak. Biz bu topraklarda 1 Nisan’da da var olacağız 2035’te de inşallah yaşamaya devam edeceğiz. Onun için birbirimizi suçlarken yada sübliminal mesajlar verirken daha net konuşmak gerekiyor. Açık açık konuşmak gerekiyor.”

“Güç vardı, imkan vardı siz neden yapmadınız?”

“Vahşi depolamayla dağlara, ovalara, vadilere çöpler dökülürdü. 1974 yılında yapılan kanalizasyon işi bizden önceki yıllarda bitmişti, yıpranmıştı neden değiştirilmedi? Bayburt’un su isale hattı 1982’de ve şebeke hattı 1992’de yapılmıştı. Kıymetli hocamın bu kanserojen boruları değiştirip Bayburt’u kurtarması gerekirdi. Keşke kurtarabilseydi. Neden yapmadı?” diye soran Polat şöyle devam etti:

Benden önceki AK Partli Belediye Başkanı Bekir çetin bu şehrin katı atık bertaraf tesisini yaptı. bedeli 4 milyon 500 bin tl. Hatırlayın bu tesis yapılmadan önce Bayburt’un çöpü nereye dökülürdü. Vahşi depolamayla dağlara, ovalara, vadilere ve şimdiki öğretmen tokilerinin arkasındaki dağ poşetlerle kaplıydı. O bölgedeki vatandaşlar özellikle civardaki köylüler küçükbaş hayvanların bu poşetleri yiyip öldüğünü bizlere sürekli olarak söylerlerdi. Benim görev yaptığım dönemde su isale hattını şehri susuz bırakmadan kısa süre içerisinde bitirmek suretiyle şehrin su ihtiyacını gidermiş olduk. Sonra ben göreve başladığımda 50 dairede doğalgaz vardı. Görevi bitirdiğim zaman Bayburt doğalgazı en çok kullanan il haline gelmişti. Bugün eğer biz sıcak su rahatlığını evimizde yaşıyorsak bu doğalgaz sürecinden sonra yaşanmıştır.

Sonra kanalizasyon. Benim 2013’te yer teslimini yaptığım bu işi 2014-15’te de Mete Memiş başkanımız bitirmiş oldu. Bunun da toplam bedeli 24 milyon 500 bin tl. aynı süre içerisinde yağmur suyu işi de bitirilmiş oldu. Sonra içme suyu şebeke hattı bitirildi. Bunun da toplam bedeli 16 milyon tl’dir. Şimdi sormak lazım 1974 yılında yapılan kanalizasyon işi bizden önceki yıllarda bitmişti, yıpranmıştı neden değiştirilmedi. Eğer güç vardıysa, imkan vardıysa neden değiştirilmedi. Yada 1950’li yılardan itibaren Avrupa’da atık suda bile kullanılmayan asbest borularla Bayburt’un isale hattı ve şebeke hattı yapılmıştı. Kıymetli hocamın bu kanserojen boruları değiştirip Bayburt’u kurtarması gerekirdi. Keşke kurtarabilseydi. Bunu da biz yaptık. Bayburt’ta 15 yıldır bir şeyleri yapamayanlar ifadesi çok su yüzünde kalan bir ifadedir. Bayburt 15 yılda alt yapısını bitirmiş bir hale gelmiştir. Ve bunun toplam bedeli 100 milyonları bulmaktadır. Bu işler sadece ve sadece iktidardan alınmış olan desteklerle yapıldı. Otoparklar, cadde ve sokaklardaki kaldırım standardı, parklar.. bu hizmetlerinden dolayı Bekir Çetin başkanım ve Mete Memiş başkanıma teşekkür ediyorum. Bayburt son 17 yılda Ankara’dan 1 milyar 250 milyon tl’lik yatırım almıştır. Bu hiç sıradan bir rakam değildir. Bu bazılarının hayal edebileceği bile bir rakam değildir. Şükür ki, Bayburtlular da hizmetini getirenin kıymetini bilmiştir ve hakkını fazlasıyla vermiştir. Bütün bu yatırımlar bitince, bitmeye doğru gidince doğal istihdam alanları da oluşturacak.

“Biz kimsenin hakkını kimseye yedirmedik”

70 hemşehrimizi yeni açılacak hastanemize alacağız. Geri gönderme merkezine 200 kişi alınacak. 112 acil inşaatı devam ediyor bitince 40 kişi oraya alacağız. Üniversitemiz yeni iki fakülteyi hizmete alacak orada da70 vatandaşımız istihdam edilecek. Tarım yerleşkesi bu yıl içerisinde faaliyete geçirip 50 kişi orada istihdam edilecek. Yine açık cezaevine 100 kişi alınacak. OSB’mizin alt yapısı tamamlandı. Buraya yatırımcılarımızın yoğun ilgisi var. İlk fabrikamız 70 milyonluk yatırımla kuruldu. Havalimanı 2020’de faaliyete geçecek. Buralarda da doğal yeni istihdam alanları oluşacak.  Hocamız diyor ya, ‘sizin hakkınızı söke söke alırız’ biz kimsenin hakkını kimseye yedirmek için gelmedik bu cihana. Buna bir örnek benden önceki İl Başkanımız Fatih Yumak, emniyet il müdürlüğümüze 55 bekçi alımı yapıldığı zaman ilgili arkadaşlarla sadece şunu görüşmüşler ‘bu hizmet Bayburt’a gelmiştir. Sadece Bayburtlu insanları bu göreve alın. Biz başka bir şey istemiyoruz.’ Hakeza diğer alımlarda da aynı usul takip edilmiştir.”

“Yalvarıp yakarıp getirmemiz gerekiyor”

Polat Pekmezci’nin bakanlarla ilgili eleştirisine de cevap vererek, gelen bakanların vaadlerine dikkati çekti.

Polat şunları söyledi:

Kıymetli hocamızın Bayburt’a gelen bakanlardan ve milletvekillerinden bir şikayeti var. Bu memleketin bir tane milletvekili var Fetani Battal. Fetani beyin Bayburt’a gelmesinden kimin şikayeti olabilir. Bayburt için kesinlikle bir veli nimet olarak gördüğümüz bir önceki Maliye Bakanımız Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal’ın Bayburt’a gelmesinden daha doğal ne olabilir. Gidip yalvarıp, yakarıp getirmemiz gerekiyor ve onu yapıyorum ben il başkanı olarak. Çünkü bakanın geldiği yer hizmet alır. Naci Ağbal bakanımız Bayburt’a her geldiğinde Bayburt mutlaka bir şeyler kazanmıştır.

Bayburt’a gelen her bakandan Bayburt bir şeyler kazandı. Mesela ulaştırma bakanımız geldi. Kendisiyle Kop Tüneli’ni konuştuk. Vauk Tüneli’ni konuştuk. Ne zaman bitirileceğini ve ilave ödenek talebinde bulunduk. Salmankaş tünelinin bağlantı yollarının bir an önce bitirilmesi gerektiğini kendisine ilettik. Ve Karaçam Tüneli’nin Bayburt için ne kadar gerekli olduğunu bu tünelin yapılması gerektiğini kedisiyle konuştuk.

Yine ;Gençlik ve Spor Bakanımız Bayburt’a geldi. Özel İdare Bayburtspor’umuzun şu anda ekonomik olarak sıkıntısı var. Özellikle adayımız Fatih Yumak’ın kulübümüzün buraya kadar gelmesinde herkesin de bildiği gibi çok büyük emeği var. Sayın valimizin belediye başkanımızın çok emeği var. Spor bakanımızın da nasıl bir destekte bulunacağını kulüp başkanından merak edenler öğrenebilirler. 4 bin kişilik spor salonu inşaatının hızlandırılmasıyla ilgili kendisinden talepte bulunduk. Bunları istemek siyaset yapmak mıdır? Hayır bu hizmetin peşinde koşmaktır.

Son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum geldi. İyi ki gelmiş. Ben kendimi bildim bileli Bayburt’un ileri gelenleri, büyükleri bu şehre acemi birliğinin gelmesinin faydalı olacağını söylüyorlardı. Sayın Kurum, bize Bayburt kışlası ihalesinin Mayıs’ın ilk haftasında yapılacağının müjdesini verdi. Bunun yaklaşık bütçesi 300 milyon ile 400 milyon arasında. Yine Genç Osman Mahallesin’deki kentsel dönüşümü konuştuk. ve bu meselenin gerekirse devletimiz 5 milyon 10 milyon zarar etsin, Bayburt kültürüne uygun, yatay mimari esasıyla, içerisinde parklarında bulunacağı bir projeyi hayata geçirelim ve bu iş bitsin dedi. Orada kentsel dönüşüm yaptığımız zaman buradaki esnafı da düşünerek yeni kurulan kooperatife 21 şubat sanayi kooperatifinin arkasında 257 dönüm arazinin sözünü verdi.”

“Her gelen bakandan hizmet almaya devam edeceğiz”

"Biz milletvekillerimizi de Bayburt’a getireceğiz. Bakanlarımızı da Bayburt’a getireceğiz. Çünkü Bayburt’un hizmete ihtiyacı var. Bayburt’un iktidarın desteğine ihtiyacı var. Şükrediyorum ki, Bayburt’un bakanları var. Her gelen bakandan hizmet almaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin gocunmaması gerekiyor. Onun dışında biz centilmence yarışımıza devam edeceğiz. Herkes elindeki imkanı kullanacak, herkes kazanmak için çaba sarf edecek. Ama kimse kimsenin gönlünü, kalbini kırmasın. Şurada bir hafta kalmış 1 Nisan’da yine kol kola girerek gezmemize devam edelim. Bayburt’ta biz ittifakın ruhuna halel getirmeyiz, getirmeyeceğiz. Ama Bayburt’ta mahalli idareler seçiminde ittifakın olmadığını da artık herkesin anlaması gerekiyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın Bayburt’taki Belediye Başkanı adayının adı Fatih Yumak’tır. Ben AK Partiliyim diyenlerin destek vermesi gereken kişi Fatih Yumak’tır. Ben bütün AK Partililerin, bütün Recep Tayyip Erdoğan sevdalılarının adayımız Fatih Yumak’ın arkasında Bayburt Kalesi gibi durmasını istiyorum."