Kelleci, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki ayrı camiye düzenlenen saldırıyı ve saldırganları kınadıkları, bu terör saldırısının Dünyada başlatılan İslam düşmanlığının alenen ispatı olduğunu açıkladı.
Kelleci, yaptığı yazılı açıklamada, “Karanlık odakların, semavi dinlerin mensuplarını karşı karşıya getirme oyunundan başka bir şey değildir. DiyanetSen olarak diyoruz ki; zulmün dini olmaz. Bu dünya insanlığının birlikte yaşama temellerine konulan bir dinamit, birlik ve beraberliğine kurulmuş tuzaktır. İbadetini yapan savunmasız insanlara yönelik gerçekleştirilen bu katliama sebep olan gerekçeler ortadan kaldırılmalı, aklı selim açıklamalarla insanlık sükunete davet edilmelidir. Modern silahlı Ebu Cehiller kan kusarken bizler, İslam’ın sevgi dili ile Allah demeye ve İslam’ın birlikte yaşama reçetesini tüm insanlığa sunmaya devam edeceğiz. Yeni Zelanda’daki bu saldırı, bütün dinlere yapılmış bir saldırı olarak görülmelidir. Zulmün dini, dili, ırkı olmaz. Olan tek şey masum insanların hayatlarını kaybetmesi değildir. Olan tek şey dünyada yaşanan bu ayıbın, saldırının, öfkenin sadece Müslümanlara yapılmadığı aksine dünyaya yapıldığıdır. Bu ve benzeri eylem ve saldırılar, İslam karşıtlığı ya da İslamafobi diyerek geçiştirilemeyecek boyutlara ulaşmıştır. Dünyanın birçok yerinde bulunan ibadethanelerin en üst seviyede korunması gerektiğini bir daha gördük. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar sıklıkla Kilise veya Sinagoglara saldırı gerçekleşmezken, cami ve Müslümanlara yönelik saldırıların artması, üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. DiyanetSen olarak bu alçak saldırıyı bir kez daha kınıyor ve lanetliyor, İslam dünyası ile Müslümanları ötekileştirmeme çağrımızı tekrarlıyoruz” dedi.