Anadolu Gençlik Derneği Filistin için pedal çevirdi

Anadolu Gençlik Derneği Bayburt Şubesi, Filistin için pedal çevirdi.

Anadolu Gençlik Derneği Filistin için pedal çevirdi

Bayburt Gazetesi - Derneğin gençlik kollarının öncülüğünde düzenlenen etkinlikte Hacı Kıyasi Şentürk Cami önünde toplanan bisikletli grup Saat Kule Meydanı'na kadar pedal çevirerek burada basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Saadet Partisi Bayburt İl Başkanı Abdulmecit Bekmezci, Anadolu Gençlik Derneği Bayburt İl Temsilcisi Faris Tütüneken, STK temsilcileri ve vatandaşların da katıldığı etkinlikte konuşan Anadolu Gençlik Derneği Lise Komisyonu Başkanı Haktan Enes Temur, "Bayburt'ta liseli gençler olarak bisikletlerimizle pedal çevirerek Filistin'de yaşanan katliamı duyurmak adına bu basın açıklamamızı icra ediyoruz" dedi. 

İsrail'in o topraklardaki huzursuzluğun kaynağı olduğunu söyleyen Temur, İsrail'le yapılan tüm ticari antlaşmların sona erdirilmesi gerektiğini belirtti. Temur şu açıklamayı yaptı:

"Bizler Anadolu Gençlik Derneği Bayburt Şubesi Lise Komisyonu olarak bugün Gazzede, Han Yunusta, Refahta eğitim hayatlarına devam edemeyen Filistinli öğrenciler adına, Filistin Davamızı ve Mescidi Aksanın ümmetimiz için taşıdığı hayati önemini bir kez daha haykırmak, Gazze de onurumuzu koruyarak göğsümüzü kabartan mücahit kardeşlerimize destek vermek ve bizi aciz bırakarak kanatlarımızı kıran sözde İslam ülkeleri yöneticilerinden dolayı Gazzeli Müslümanlardan özür dilemek için toplanmış bulunuyoruz.

Biz Müslümanlar için Kudüs ve Mescidi Aksa sıradan bir toprak parçası değildir. Kudüs ve Mescidi Aksa, Müslümanların ilk kıblesi, Peygamber Efendimizin Miraca çıkarken ilk uğradığı yer,tevhit akidesinin ilk merkezlerinden biridir. Bu yüzden Filistin, Kudüs  ve Mescidi Aksa davası bir inanç ve iman davasıdır. Bugün Gazzede akan kan bizim kanımızdır, parçalanan bedenler bizim bedenlerimizdir, arşa yükselen feryatlar bizim feryatlarımızdır.

Biz Müslümanlar için Mekke, Medine, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi ne kadar kutsalsa aynı şekilde Filistin, Kudüs ve Mescidi Aksa da o kadar kutsaldır. 

Bugün Filistin'de Kudüs'te, Gazzede Müslümanların inancı ve kutsalları 1,5 milyarlık İslam aleminin gözü önünde Siyonist işgalcilerin postallarıyla çiğnenmektedir. Kudüs ve Mescidi Aksa Ümmetin izzeti ve namusudur. Bugün zalimin safında yer alıp, birkaç dünyalık menfaat elde etmektense Aksa Tufanı'nın yanında yer alıp kahramanca ve izzetlice dik durmayı bir şeref olarak görüyoruz.

Filistin’de İsrail terörü ve onu destekleyen dünya Siyonizm'i tarafından yıllardır sürdürülen sistematik zulüm ve katliam, 7 Ekim’den bu yana soykırım olarak devam etmektedir. 224 gündür dünyanın gözü önünde Çoluk çocuk, genç,yaşlı,kadın,erkek demeden her fırsatta vahşetini sergileyen, hastaneleri hedef alan, kullanılması yasak olan fosfor bombalarıyla, bıçaklı füzeleriyle her türlü savaş suçunu işleyen ve uluslararası sularda vatandaşlarımızı katleden terör örgütü İsrail, soykırıma hala devam etmektedir.

Kurulduğu günden itibaren tüm hukuk normlarını, tüm insani ve ahlaki değerleri yok sayan İsrail’in Ortadoğu’da sebep olduğu yıkım ve dram, birçok kez insanlık vicdanını derinden yaralamıştır. Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. Yüzyılda, inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 ayı aşkın süredir devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi içten içe kahroluyoruz. İçinden geçtiğimiz bu süreçlerin gelecek yıllarda İnsanlık tarihindeki kara lekelerden biri olarak görüleceğinden ve lanetleneceğinden de şüphe duymuyoruz.

Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni batının bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük ve hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarıyla sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; Batı toplumlarında farklı din / dil / ırk a sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye devam etmektedir. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır.

İsrail ve işbirlikçileri bu topraklarda olduğu müddetçe bu coğrafyaya barış gelmeyecektir!

Bugün Filistin halkının yüreğine ölüm tohumları ekenler,yarının coğrafyasında yaşanacak savaşların ve yıkımların da müsebbibi olacaktır.

Bugün İslam coğrafyasında yaşanan katliam ve soykırımların sona ermesi,yaşanabilir ve Adil bir dünyanın tesisi ancak ve ancak  Cennet mekan ERBAKAN hocamızın kurduğu d-8 lerin aktif hale getirilmesiyle mümkün olacaktır.

İsrail laftan değil, ancak güçten anlar! Terör örgütü İsrail'le yapılan askeri, siyasi ve diplomatik ilişkiler derhal sonlandırılmalıdır. Kürecik Radar Üssü ve İncirlik Üssü derhal kapatılmalıdır. Bireysel ve toplumsal boykot devam ettirilmelidir. Abluka altındaki Gazze'ye maddi ve manevi destekler kesintisiz devam etmelidir.

Bizler inanıyoruz ki; Gün gelecek; Gençliğin örnek şahsiyet olarak gördükleri Ebu Ubeyde ve Kassam Tugayları Gazze'yi İsrail'e mezar yaparak adlarını tarihe altın harflerle yazdıracaklardır. 

Gün gelecek; İslam Birliği yeniden tesis edilecektir

Gün gelecek; Çıban başı terör örgütü İsrail Filistin topraklarından sökülüp atılacaktır. 

Gün gelecek; Filistin halkının gerçek meşru temsilcisi olan Hamas'ın, ve o toprakları savunma görevini fiilen yürüten El Kassam Tugayları mutlaka zafere ulaşacaktır.

Gün gelecek; Peygamber katillerinin, bebek katillerinin, bu lanetlenmiş zihniyetin küstahlığının ve hadsizliğinin hesabı mutlaka sorulacaktır. 

Gün gelecek; Erbakan hocamızın söylediği gibi Nasıl ki, Kızıldeniz Firavuna mezar olduysa, Akdeniz de İsrail'e mezar olacaktır!

Gün gelecek; Reel politiğe teslim olanlar değil yerlerin ve göklerin rabbi olan ALLAHIN vaadine teslim olanlar kazanacaktır.

De ki: "Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aileniz, kazandığınız mallar, kesada  uğramasından endişe ettiğiniz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler, size ALLAH'tan, Peygamberinden ve O'nun yolunda cihat etmekten daha sevimli ise, artık ALLAH emrini gerçekleştirinceye kadar bekleyin. ALLAH fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.

ÖZGÜR FİLİSTİNDE,
ÖZGÜR KUDÜSTE 
ÖZGÜR MESCİD-İ AKSADA BULUŞMAK ÜMİDİYLE

Allaha emanet olun

Zafer inananlarındır! ve Zafer Yakındır!"

Güncelleme Tarihi: 20 Mayıs 2024, 09:27

MURAT OKUTMUŞ

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER