Bayburt’un Kurtuluşu Pandemi Gölgesinde Kutlandı

Bayburt’un Düşman İşgalinden Kurtuluşu’nun 103. yılı Saray Bahçesi’nde düzenlenen törenle kutlandı.

Bayburt’un Kurtuluşu Pandemi Gölgesinde Kutlandı

21 Şubat Bayburt’un düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümü Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başladı. Törene, Bayburt Valisi Cüneyt Epcim, Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, Garnizon Komutan Vekili Piyade Binbaşı İsmail Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Mahmut Bıçakcı, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun,  askeri erkan, kurum müdürleri, gaziler ile siyasi parti temsilcileri katıldı.

Törende, Vali Epcim, Belediye Başkanı Pekmezci ve Garnizon Komutanı Vekili Yılmaz tarafından Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı seslendirildi. Daha sonra Milli İrade Anadolu Lisesi öğrencisi Zeynep Seher Dursun tarafından “Bir Şehitten Gelen Ses”  isimli şiir okundu.

Şiirin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Vali Epcim ve Belediye Başkanı Pekmezci’ye gönderdiği kutlama telgrafı okundu. Telgrafta şu ifadeler yer aldı: “Bayburt ilimizin düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünde vatandaşlarımıza tebriklerimi iletiyorum. İstiklal Mücadelesi, vatanı canlarından üstün tutan kahramanlıklarıyla tarihe mal olan tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin emsalsiz fedakârlıkları aziz milletimizin bağımsızlığına ve özgürlüğüne sahip çıkma kararlılığı sayesinde zaferle neticelenmiştir. Böyle bir kutlu anlayışla kadim medeniyetimizin mirası üzerine kurulan Cumhuriyetimizi kazanımlarıyla korumak, yaşatmak, muasır medeniyetler seviyesi üzerine çıkarmak, yeni başarılarla daha da güçlendirmek suretiyle geleceğe taşımak için büyük bir azimle çalışmaya devam ediyoruz. Bu inançla İstiklal Savaşımızın bütün kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyorum. Bayburt’un bu gurur gününü tekrar kutluyor, tüm vatandaşlarımızı en kalbi duygularımla selamlıyorum.”

Törene ayrıca Genel Kurmay Başkanı Org. Yaşar Güler’de tebrik telgrafı gönderdi.

Tebrik mesajlarının okunmasından sonra Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci tarafından günün anlam ve önemini belirten konuşma yapıldı. Sözlerine Yahya Akengin’in ‘Çoruh Destanı’ isimli şiirinden mısralarla başlayan Başkan Pekmezci konuşmasında, Bayburt’un konum itibariyle tarihte birçok istila ve tahribatlara uğradığını, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşları ile 1916-1918 Rus ve Ermeni mezalimini yaşadığını söyledi.  

Bayburtlu Bu Acı Günleri 1 Yıl 7 Ay 5 Gün Yaşar
Osmanlı’nın Doğu’daki en büyük üslerinden Erzurum’un 16 Şubat 1916’da düşmesiyle birlikte Ruslar’ın sıcak denizlere açılma ve Karadeniz üzerinden Haziran başlarında İstanbul’da olma hayaliyle yola çıktıklarını ve Erzurum-Bayburt arasında 2 bin 600 - 3 bin metre yükseklikteki Kop Dağları’nda büyük bir müdafaa ile karşılaştıklarını dile getiren Başkan Pekmezci, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Askerimiz ve Bayburt halkı 6 Mart 1916’dan 16 Temmuz 1916’ya kadar kanları ve canlarıyla bir destan yazdılar Kop Dağları’nda. Mareşal Fevzi Çakmak’ın ifadesiyle “İkinci Plevne Destanı”nı yazdılar Kop Dağları’nda. Bugün “Kop Dağı’nın tepesinde bir anıt/Anıtın üzerinde bir Bayrak” torunlarının dedelerine bir minnet duygularını yansıtır. Kop Dağı Savunması, Kop Dağı ve Soğanlı istikametindeki büyük hattın düşmesiyle birlikte askerimiz geri çekilmek zorunda kalırken, 16 Temmuz 1916’da Bayburt Ruslar tarafından bir Ramazan günü işgal edilir. Bayburtlu bu acı günleri 1 yıl 7 ay 5 gün yaşar. Ruslar burada çok uzun kalma hesaplarıyla halkımızla diyalogunu çok iyi devam ettirirler. Ancak Ekim 1917’de Bolşevik İhtilali’yle birlikte geri çekilen Ruslar, ellerindeki silahları ve cephaneyi yıllarca Millet-i Sadıka (sadık millet) dediğimiz Ermenilere “Buralar sizin topraklarınız, sahip olun” diyerek teslim edip giderler. Asıl zulüm bu tarihten sonra başlar. Ermeniler Bayburt halkına akla gelen her türlü zulmü yaparlar. Sadece Bayburt mu? Erzurum, Kars, Erzincan, Van, Bitlis…  Buralar gerçek manada yıllarca çilenin ve ızdırabın içerinde yaşarlar.”

Bu Çileyi, Bu Izdırabı Gelecek Nesillere Aktarmak Zorundayız
“1992’de Hocalı Katliamı’nı ortaya koyanlar, Bayburt’ta da aynı zulmü yaparlar.  Bayburt halkını çeşitli vaatlerle toplayarak Taş Mağazalar’a doldurup önce hepsini kurşuna dizerler daha sonra da gaz yağı dökerek yakarlar. İnsanlıktan nasibini almamış olan Ermeniler, 21 Şubat 1918’de askerimizin şehre girişiyle beraber Bayburt’tan kaçmak zorunda kalırlar. Hayatlarını ve umutlarını bitirmiş bir neslin geride bıraktıkları acıları, Bayburt halkı hiçbir zaman unutmadı. Aradan geçen 103 yıl boyunca yaşayanlardan duyduğumuz bu çileyi, bu ızdırabı gelecek nesillere aktarmak zorundayız. Bu duygularla şehrimizdeki ve il dışındaki bütün Bayburtluların bayramını kutlarken, bizlere bu aziz vatanı emanet edenleri bir kez daha rahmetle, minnetle anıyor, ruhları şad olsun diyorum.”

Konuşmanın ardından 21 Şubat konulu resim, şiir, kompoziyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri Vali Epcim, Garnizon Komutan Vekili Yılmaz ve Belediye Başkanı Pekmezci tarafından takdim edildi.

Resim dalında il birincisi Cumhuriyet İlkokulu öğrencisi Feyza Karahan,  şiir dalında il birincisi Gaziler Ortaokulu öğrencisi Sinem Halide Sürmeli, kompozisyon dalında il birincisi Kız Anadolu Lisesi öğrencisi Fatmagül Yıldırımtepe oldu. Resim dalında il ikincisi Cumhuriyet İlkokulu öğrencisi Melike Ünalan, şiir dalında il ikincisi Şehit Fatih Kostik Oratokulu öğrencisi Bedirhan Irmak, kompozisyon dalında il ikincisi Bayburt Lisesi öğrencisi Merve Kaçan olurken, resim dalında il üçüncüsü Şair Zihni İlkokulu öğrencisi Nehir Ela Nuray, şiir dalında il üçüncüsü Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu öğrencisi Tunahan Kılıçoğlu, kompozisyon dalında il üçüncüsü Çoruh Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Edanur Okumuş oldu.

Hediye olarak ilkokul öğrencilerine boya seti ve kalem,  ortaokul öğrencileri ile lise öğrencilerine ise saat ve kalem takdim edildi.

Saray Bahçesi’ndeki tören ödüllerin takdiminin ardından tören sona erdi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER