Eğitim Bir-Sen kurucu başkanlarından Hayri Kocabey’in Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Açılış konuşmasını yapan Eğitim Bir-Sen Bayburt şube başkanı Kenan Turan, şunları ifade etti; 
Türkiye'nin en diri, en heyecanlı ve en omurgalı teşkilatıyız. Biz kurulduğumuz günden bu güne kadar hiç kimsenin gücü üzerinde vesayet uygulamadık. Kendi üzerimizde de hiç kimsenin vesayetini kabul etmedik. Her zaman özgün bir duruşumuz, millet adına kaygılı bir anlayışımız, iyiliğin ve kardeşliğin bu ülkede yeşermesi için bir mücadelemiz oldu.

Adaleti herkes için bir teminat bildik. Her zaman mazlum için kol kanat gerdik. Nerede acı ve gözyaşı varsa  ten rengi, inanç rengi olmaz diyerek herkese el uzattık. Hakkın ikamesi için nefes tükettik. Hakikat için bedel ödeyip, çile çektik. Bugün hep birlikte sorumluluğumuzun artarak omuz omuza yürümemiz gereken çok uzun bir yolculuğumuzun olduğunu biliyoruz.
Biz hak, emek ve özgürlük merkezli büyük bir sivil toplum örgütüyüz. Attığımız her adım eğitim çalışanlarının haklarının geliştirilmesi ve refahının yükseltilmesine dönüktür.
Biz sorunlardan değil, çözümlerden güçlenen, “Yeni Ufuklardan, Yeni Umutlara” hep birlikte yürüyen, tenkidi teklifiyle yapan yeni Türkiye’nin yolunu açan,  sivil toplum hareketiyiz.

        Bayburt şubesi olarak ilçelerimiz, üniversite temsilciliğimiz ve iş yeri temsilcilerimizle birlikte alanda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Teşkilatımızın tüm birimleriyle istişare yapıyor, üyelerimize ulaşıyoruz, arkadaşlarımızın problemlerine çözüm noktasında yardımcı olarak Sendikamızın 500 bin üye hedefine ulaşması için azimle çalışıyoruz.
Bölgemizin ağır kış şartları,  üyelerimize ulaşma ve davamıza hizmet etme heyecanımızı kırmaktan ziyade aşk ve çalışma azmimizi pekiştirmektedir.
 

       Zor geçen mevsim şartlarına rağmen, genişletilmiş il divan toplantımıza katılan siz değerli üyelerimize, komşu ilerimizden gelen misafirlerimize ve Davetimizi kırmayıp toplantımızı şereflendiren genel başkan yardımcımız Sayın Atilla OLÇUM beye çok teşekkür ediyorum, dedi. 
Bayburt Memur-Sen İl Temsilcisi Fikret Özbey ise konuşmasında şu hususlara değindi;
Bayburt’umuz sendikamızın kuruluş aşamasında teşkilat çalışmasını tamamlayıp kurulan ilk il örgütlerinden biridir. 1992 yılından itibaren bugüne kadar her türlü kademede görev almış, emek vermiş tüm üyelerimize ve Gönüldaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Şubemizin Kuruluşunda görev yapan Başkanlarımız; Ahmet Aydın’ı, Hayri Kocabey’i, Fatih Uluca’yı minnet ve şükranla yad ediyor, teşkilatımızın yetiştirdiği dava ve duruş adamı, sendikal liderlerimizden merhum Erol Battal kardeşimi rahmetle anıyorum. Rabbim makamını cennet eylesin.

Haklıyı güçlü kılmak düsturuyla çıktığımız bu yolda, yeni bir dönemin başında sizlerden almış olduğumuz güçle ve sendikal duruşumuzla mazlumun ve mağdurun güçlü sesi olmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz.
Değerli arkadaşlar, sendikamız siz değerli üyelerinden aldığı güçle önemli kazanımlar elde etti, birçok sorunun çözümüne hep birlikte katkı sağladık. Önümüze konulan engelleri aşarak, yasakları kaldırarak, sorunlara çözümler üreterek bugünlere geldik. Birlik olmadan, dayanışmadan, el ele vermeden, çalışmadan, mücadelede etmeden başarılı olmak, mesafe almak mümkün değildir. Sendika olarak, mücadele ederek, emek harcayarak, alın teri dökerek kazandık, kazandırdık.
 Genel başkan yardımcısı Atilla OLÇUM ise Divan kurulunda üyelere şöyle hitap etti:

Bayburt’ta böylesi güzel insanlarla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ettikten sonra tarihini, örfünü, geleneklerini, inanç değerlerini unutanların sonunun hüsran olduğunu vurgulayarak, “Dünümüzü unutmadan, bizi biz yapan medeniyet değerlerimizi içselleştirmek ve yaşatmak durumundayız. Bu sağlam temel üzerinde yapacağımız çalışmalar yükselmemizi, ilerlememizi, güzel bir gelecek inşa etmemizi sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

İnsanı merkeze alarak ve insana dair her şeyi önceleyerek sendikal çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Olçum, “Eğitim-Bir-Sen olarak kurulduğumuz günden bugüne kadar kendimize dünyevi tabular üretmedik bütün dünyevi tabuları kırarak, yıkarak ve yarına dair yeni şeyler söyleyerek, önce insan anlayışıyla ve insanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır anlayışını içeren kültür ve medeniyetimizi referans alarak sendikacılık yaptık. Bizler Eğitim-Bir-Sen’liler olarak aynı devasa gövdenin gölgesinde birbirine kenetlenmiş elleriz.

Bizler çağın insan ve devlet kurtaran şarkısını terennüm eden muhteşem bir koroyuz. Bizler yeryüzünün ete ve kemiğe bürünmüş aksiyoner ayetleri ve iyiliğin iş gören elleriyiz. Bizler Necip Fazıl’ın çilesini kuşanmış, Üstad Nuri Pakdil’in klas duruşunu sendikacılığa uyarlamış, Sezai Karakoç’un diriliş muştusunu gençliğe bir miras olarak bırakmak kaygısıyla yoğrulmuş ve yeri gelmiş bazen İsmet Özel’in ’Bir Yusuf Masalı’nda gömleği arkasından yırtılmış ve aynı düşünce ikliminin mütefekkiri, aksiyoneri, çağın soylu adamı dediğimiz Mehmet Akif İnan ırmağının çağıltılarıyız.” dedi.4. Toplu sözleşme döneminde ilk teklifteki zam oranlarıyla, imza altına alınan zam oranları arasındaki farkın ortaya koyulan kararlılığı gösterdiğini vurgulayan Olçum, ”Eğitim-Bir-Sen, akademik hizmet sendikacılığı, göl kenarında nehir düşleyen aksiyoner duruş sendikacılığı, insan merkezli ve çözüm odaklı sendikacılığı noktasında çıtayı, bir çokları açısından ulaşılması imkansız bir noktaya çıkarmıştır. Eğitim-Bir-Sen olarak toplu sözleşmeye de, toplumsal sözleşmeye de ’Evet’ diyen bir sivil toplum örgütüyüz. 9 yıl boyunca aynı iktidarla masaya oturup yetkili sendika olarak tek bir kazanım elde edemeyen bazı sivil toplum örgütlerinin dördüncü toplu sözleşmede elde ettiğimiz kazanımlarımızı süreci sulandırarak gölgelemesine müsaade etmeyeceğiz. Kazanımlarımızı her yerde ve mekanda anlatmaya ve farkındalık oluşturmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Konuşmalardan sonra verilen hediyelerin ardından yemeğe geçildi.