Bayburt Dedekorkut Şenliklerinde yine Şiir Gecelerinden birini daha görkemli şekilde yaptı. İki dost yine bu şölende bir araya geldiler. TÜRKSAV Başkanı Yahya AKENGİN ve Tokat Şair ve Yazarlar Derneği Başkanı Hasan AKAR; Bir Temmuz akşamında “Temmuz şiirleri ile dostluğu iyice pekiştirdiler. Çünkü Hasan Akar da “Temmuz Bulutlarını Bekliyorum Şiir” kitabının önsözünü Yahya Akengin’in yazdığı yine kendi şiiri “Temmuz Dağlarında Yağmur Bekliyorum” şiirinden esinlenerek koyduğunu söyler. Yahya Akengin kitap hakkında görüşünde: “Hasan Akar’da kendine has özelliklerin biri olarak gördüğüm. Anadolu insanı duyarlılıkları ile ilgili mısralar bizi birbirimize yakınlaştıran yönlerden biridir. “der ve İşte O’nun “ Umut Garı” şiiri de bizim gibilerin buluştuğu istasyonlardan biridir.
“Böler ikiye geceyi kış, uykularım kaçar
Saplanır karlara yüreğim , kalırım naçar
Umut garında her gün bir yolcu beklerken
İnenim olmaz trenden, kalırım yine naçar” derken:
Hasan Akar’da önsüzünde Yahya AKENGİN’in “Temmuz Dağlarında Yağmur Bekliyorum”şiirini yayınlanmasından çok sonra okudum. Yüreğinden dudaklarına akışını bir şiir programında derinlere dalarak dinledim. Evet, bizim mısralarımızda onun gibi duygu yüklü ve biz da hâlâ Temmuz bulutlarını bekliyoruz. Belki bir gün yüreğimizle birlikte bedenimizi de tepeden tırnağa çimdirir diye. Söyler
Yalnız onlar değil şahsımda TOŞAD Başkanı Sayın Hasan AKAR’la daha önceki yıllarda şenliklerde tanışmıştık ve daha sonra Niksar Şiir Akşamlarında davet edilerek dostluğumuz yıllarca pekiştirildi. Bu dostluklar başta TÜRKSAV Başkanı Yahya AKENGİN’e bütün etkinliklerde destek ve sahip çıkarak onu bağırlarına basmaktadırlar. Çünkü onlar Bayburt – Tokat arasında bir köprü kurarak kültür elçiliği görevi görmektedir.
Sayın Yahya AKENGİN Hocamın şiir üzerine birkaç görüşünü aktarayım. ”Bayburt, tarihte ve günümüzdeki kıymetini maddi güzelliklerinin yanı sıra, manevi güzellikleriyle kabul ettirmiş illerimizdendir. manevi güzelllikler elbette ilimdir, sanattır, kültürdür, ahlaktır ve imandır. Bayburt’ta şiirin ve şairin ayrı bir anlamı olduğunu belirtmek isterim.”der
Bizde diyoruz ki; .Bayburt ve Tokat Kültürü zenginliğini geçmişten günümüze kadar yaşamasının çoğunu manevi değerlerden almıştır. Bu manevi değerler onları bağrına basan toprağı, vatan hasreti, milli değerleri ve yetiştirdiği şahsiyetlerin iman ve ruh güzelliklerinden alan alim ve şairleridir. Onun içindir ki Bayburt’ ta olduğu kadar Tokat da aynı zamanda Tarih, Kültür, Evliyalar ve Şairler Diyarıdır.
Çünkü onun yetiştirdiği edebiyatımıza mal olmuş ve günümüze kadar yaşatılmış nice ünlü kişileri mevcuttur. İşte Cahit Külebi ve yaşan şairleri Tokat ve Niksarın sesi, kulağı duyguların otağı Bayburt için ünlü kişiler diyarı deriz. Zihni, Celali, Hicrani, İrşadi Baba, Ağlar Baba ve daha nice ünlü kişileri bağrına basmaktadır. Onun için Bayburt’ta- Tokat’ta şiirin ve şairin ayrı bir anlamı ve yeri vardır. Herkesin sıkça söylediği bir söz vardır: “Her insan Şair doğar” diye; herkes bir manada, kabiliyeti nispetinde az veya çok şair. Belki de hayat bir şiir. İşte Yahya AKENGİN ‘in şiirinde Temmuz Dağlarında Yağmur Bekliyorum’u
Temmuz Dağlarına Yağmur Bekliyorum
Biraz da siz beni dinleyin hatıralar
Temmuz dağlarına yağmur bekliyorum şimdi...
Aynalar çağıracak bir gün sizi,
Bir güb tutacak geçitleri kar
Tutacağım biraz pişman, biraz yorgun ellerinizi
Çalmayın onsekiz yaşımın kırık sazını
Şimdi temmuz dağlarına yağmur bekliyorum
Bırakın, biraz da çekeyim bulutların nazını
Step türküsüne konmuş yüreğim,
Çağırdıkça yokuş yokuş gideceğim.
Gündüz lodos, gece poyrazdan
Bir donar bir çatlar dudaklarım
Sabah akşam belki birazdan
Çıkar gelir sağanaklar gurbetçi gibi
Çıkar bir ömrün ezgisi bir sazdan
Sevenin şarkısı kalmaz yarım...
Umutla eskittim, umutla yeniledim kalbi
Bir yaz bulutunun peşindeyim şimdi
Dizimde derman, gönlümde ateş var
Derviş sabrına şiirler ekliyorum
Baharı size verdim hatıralar,
Temmuz dağlarına yağmur bekliyorum.
Ve diğer taraftan Hasan AKAR’ın şiiriyle tamalayalım.
TEMMUZ BULUTLARINI BEKLİYORUM
Temmuz bulutlarını bekliyorum
Yağmurla birlikte ağlamak için
Belki onlar beni, seyre durur
Sessizce sis çökerken yükseklerden…
Gökyüzünden süzülen her bir damla
Hüzünle yine sensiz kalbime vurur.
Temmuz bulutlarını bekliyorum
Aradığım ne deniz, ne güneş, ne ay
Evinin penceresinden gülümsesin
Eylüllere hasret iki buğulu göz
Çağırsın Akdeniz’i Karadeniz’den
Sahillerde sabaha dek bitmesin söz.
Temmuz bulutlarını bekliyorum.
Yatağına sığmasın iki ırmak
Coşsun duygularımız vadilerden
Sonra düşsün sevgiyle birer birer
Buluşup el ele çağıldasınlar.
Bir şelale olsun şahikalardan.
Temmuz bulutlarını bekliyorum.
Özlediğim hep yağmur, fırtına değil
Yüreğimi ıslatsın yeter aşkın çisesi
Yasak mı ay ışığında yıllar sonra
Bir daha dudaklarımıza değse
Bana sakladığın son begonya busesi.
Asude bir hayatın izlerini taşır eylül.
Asumanın altında güle ranadır bülbül.
İnsan mükâfat alır tabiatta eylülden,
Rayihalar yayılır gülşenlerde her gülden,
Bulutların gölgesi gezmekte bahçelerde,
Yağmurlar şarkılar söyler, farklı lehçelerde,
Asude eylül ekinoks, günü eşit böler.
İlahi nizama dikkat ederse kul güler.
Çocuklar cıvıl cıvıl okul yolunu tutar.
İhtişamla doğan güneş, ufka erken batar.
Eylüle ayların hazanı diyorlar amma,
O’nun yarattığı her şey güzeldir inanma!
Güzel düşünen, haz duyar asude eylülde,
Aranınca ne hikmetler bulunur sümbülde.
İlahi kudret som altına boyar âlemi,
Hasat mevsimidir kaldırır dert ve elemi.
Yorulan doğa kış uykusuna amadedir,
Dinlenmezse canlı gelecekte demodedir.
Asudedir eylül; bak ılgıt ılgıt meltemdir.
İnsanlar şükrederse mutlu olmak her demdir.
Asudedir eylül ruhumuzu dinlendirir.
Bereketli mahsul yuvamızı şenlendirir.